-
1 alev lâmbası
пая́льная ла́мпа -
2 alev lambası
остыгъэ -
3 alev lambası
flame-lamp -
4 alev
alev Flamme f; Wimpel m;alev cihazı Flammenwerfer m;alev lambası Lötlampe f;alev almak Feuer fangen; fig aufbrausen;alev kesilmek vor Wut schäumen;alev saçağı sardı die Sache nahm eine gefährliche Wendung -
5 alev
1) пламя́, язы́к пла́мениalev almak — воспламени́ться, охвати́ть пла́менем
2) сигна́льный флажо́к, вы́мпел••- alev lâmbası
- alev sacağı sarmak -
6 alev
1. flame. 2. pennant (on a lance). - alev with a lot of flames. - almak 1. to catch fire. 2. to flare up in a passion. - lambası blowtorch. - saçağı sarmak to have a danger go beyond control.
См. также в других словарях:
alev lambası — is. Gaz veya benzinle çalışan, ucundan bir alev püskürterek yanan ve kurşun boru işlerinde kullanılan bir araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
alev — is. 1) Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule 2) Sıcaklık İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor. H. R. Gürpınar 3) Kıvılcım 4) Aşk ateşi 5) Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak … Çağatay Osmanlı Sözlük
lamba — is., Rum. 1) Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet Bir gaz lambasının ışığında önüme serdiğim haritayı tetkik ediyordum. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Radyo ve televizyonlarda… … Çağatay Osmanlı Sözlük